Çubuk – Esenlik Şehri
Çubuk İlçesi Hakkında
Genel Bilgiler
Bizim Köy Sepeti
olarak hem yaşadığımız hem de üretim yaptığımız Çubuk hakkında bilgi vermek
istedik. Dünyada turşusu ve yöresel ürünleriyle tanınan Çubuk birçok
özelliğiyle Türkiye’nin küçültülmüş bir yapısıdır. Bizim Köy Sepeti’nin markası Bizim
Çubuk Turşuları da Çubuk’ta hanımlarımız tarafından üretilmektedir.
Çubuk, Başkent Ankara’nın kuzeyinde ve merkeze 39 km
uzaklıkta olup Ankara’nın metropol ilçelerindendir.
Çubuk ilçesi Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip olan
Ankara Savaşı’nın yapıldığı yer olmasından dolayı tarihi, Türkiye’nin ikinci
büyük havalimanı olan Esenboğa Havalimanı’nın sınırları içinde bulunmasından
dolayı da stratejik bir değer taşımaktadır. Aynı zamanda verimli topraklara
sahip olması, sınırlarında çok sayıda fabrika barındırması nedeniyle tarım ve
sanayi alanlarında da ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. İlçe dört
yönden doğal sınırlar ile çevrelenmiş
jeomorfolojik bir ünite olmakla birlikte sosyoekonomik ve kültürel
özellikleriyle, kendi içinde bir bütünlük gösteren doğal bir ‘yöre’ özelliği
taşımaktadır.
İlçeye bağlı mahaller (köyler) halk arasında; “Dağ Köyleri”,
“Yukarı Köyler”, “Yıldırım Köyleri”, “Ova Köyleri”, “Türkmen Köyleri”, “Alevi
Köyleri”, “Muhacir Köyleri” şeklinde coğrafi konumu ya da inanç ve etnik
özelliklerine göre sınıflandırılmaktadır.
İlçenin Tarihi ve
Ankara Savaşı
İlk ve orta çağlardan itibaren kral yolu üzerinde bulunan
Çubuk ilçesi toprakları tarihi gelişim sürecinde yerleşme ve ekonomik faaliyet
anlamlarında zamana göre hızlanan ya da yavaşlayan dönemlerden geçerek günümüze
gelmiştir. Türklerin yerleşiminin Ankara’nın Türkler tarafından alınmasıyla
kurulduğu tahmin edilen Çubuk yerleşim alanı, tarih içinde Hatitler, Hititler,
Frigyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlıların hakimiyetinde
kalmıştır. Bıraktıkları tarihi kalıntı ve izler; bu uygarlıkların kültür ve
medeniyetlerini günümüze kadar ulaştırmıştır.
Türklerin Anadolu’ya gelmelerinden sonra, Çubuk çevresine ne
zaman yerleştikleriyle ilgili kesin bilgiler yoktur. Selçukluların 1073 yılında
Ankara’yı fethettiği bilgisine dayanılarak Çubuk büyük göç dalgalarının geldiği
tahmin edilmektedir. “Çubuk” adının da, Anadolu’nun fethi sırasında, bölgeyi
ele geçiren Selçuklu komutanlarından Çubuk Bey’den geldiği şeklinde görüşler
bulunmaktadır.
Türklerin Anadolu’ya gelmelerinden sonra Anadolu’nun Orta
Asya ile temelde etnik ve dini olan bağları, tarih boyunca siyasi ve kültürel
ilişkilerle de desteklenmiştir. Büyük Selçuklular zamanında Anadolu’nun
Türkleşmesi ile İslamlaşmasını sağlayan ve aralarında Osmanlı Devleti’nin
çekirdeğini oluşturacak olan aşiretler,
Moğol dalgası önünden Orta Asya’dan Anadolu’ya gelip yerleşmişlerdir.
Peşlerinden Moğollar da gelerek Kösedağ Savaşında Anadolu Selçuklularını
hezimete uğratarak, 1335 yılına kadar Anadolu’yu hakimiyetleri altına
almışlardır. Ardından 15. Yüzyılın başında Timur Anadolu’da görünmüş, Osmanlı
ordularıyla Çubuk Ovası’nda 28 Temmuz 1402 yılında savaşarak Osmanlı’yı
yenmiştir. Savaş sonucunda savaşın geçtiği yerleşim alanları, Timur tarafından
yağmalanmış ve büyük yıkıma uğratılmıştır.
Çubuk ve Ankara çevresi 1354 yılında Osmanlı hakimiyetine
katılmıştır. Osmanlı kaynaklarında Çubuk Bazarı, Çubukabad adları yerleşim yeri
olarak geçmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de yerleşim yeri olarak adı
geçen Çubuk, 1882 yılında belediye olmuş, 1902 yılında kaza olmuş, 1907 yılında
Ankara’ya bağlı nahiyeye dönüştürülmüştür.
Çubuk 21 Ekim 1920’de TBMM başkanı Mustafa Kemal Paşa ve bakanlar kurulu
imzasıyla tekrar kazaya dönüştürülmüştür.
Osmanlı arşiv belgelerine göre Çubuk kazasına bağlı yerleşme
isimlerinin % 95’i aşan oranlarda Türkçe olduğu görülmektedir. Köy adlarından
pek çoğu da Oğuz boylarının adını taşımaktadır. Buna Çavundur, Büğdüz, Kızık,
Emirler(Eymir), Peçenek, Alayundlu, Bayındır, İğdir, Karkın, Yuva, Yazır,
Dodurga gibi isimler örnek gösterilebilir. Bugün bu köylerden bazıları
kaybolmuş, bazıları da Çubuk ilçe sınırları dışında kalmıştır.
Osmanlı öncesinde de önemli bir yerleşme sahası olan Çubuk ve
çevresi sahip olduğu üstünlükler nedeniyle ilk Osmanlı devirlerinden itibaren
dikkat çekmiştir. 15-16. Yüzyıllarda oldukça yoğun bir yerleşme dokusuna sahip
olan Çubuk kazasındaki köylerin sahadaki dağılışları rastlantı olmayıp yer
şekilleri, tarım toprakları, su, yükselti, ulaşım ve güvenlik gibi bazı
şartlara bağlı kalmıştır.
Ankara Savaşı
Osmanlı tarihinde büyük öneme sahip olan Ankara Savaşı Çubuk
İlçesi topraklarında geçmiş olmasından dolayı ilçe tarihi açısından önemli bir
yere sahiptir. Bu önemli savaşı neden ve sonuçları kısaca şöyle özetlenebilir;
15. yüzyıl başlarında Osmanlılar doğuda Memluk ve Timur
Devletiyle komşu olmuşlardır. Timur Çağatay Hanlığına son vererek büyük bir
devlet kurmuş, Altın Orda devletinin parçalanmasına yol açmış, böylece Türkistan,
İran, Irak ve kuzey Hindistan’ı topraklarına katıp, 1400 yılından itibaren
Osmanlı topraklarına saldırmaya başlamıştır. Timur ve Yıldırım Bayazıt’ın cihan
hakimi olma istekleri iki Türk ordusunu karşı karşıya getirmiştir. İki ordu 28
Temmuz 1402 yılında Çubuk Ovasında karşılaşmış ve tarihin en kanlı savaşlarından
biri cereyan etmiştir. Savaş bugün Ankara’nın kuzeyinde Esenboğa havalimanının
batısında bulunan Kızılcaköy Deresi ile Çubuk Çayı’nın birleştiği mevkide,
bugün ki Melikşah Mahallesi yakınlarında meydana gelmiştir. Asker sayısı ve teçhizat anlamında
üstün olan Timur kuvvetleri Osmanlıyı ağır bir yenilgiye uğratmış Yıldırım
Beyazit Timur’a esir düşerek Osmanlının esir düşen ilk ve tek padişahı olarak
tarihe geçmiştir. Savaşın yapıldığı yerlerdeki köyler yağmalanmış ağır hasara
uğratılmıştır. Savaşın sonucunda yenilen Osmanlı ordusu dağılmış fetret dönemi
başlamıştır. Timur ise bir süre daha Anadolu’da kaldıktan sonra geçtiği yerleri
yakıp yıkarak Anadolu’yu terk etmiştir. Günümüzde Esenboğa ve Mahmutoğlan köyleri
adlarının Timur’un komutanlarının adları olduğu tahmin edilmektedir. Çatokçular
ve Okçular köyleri ise savaşta okçuların mevzilendiği yerler olarak
bilinmektedir. Ayrıca savaşla ilgili ilçenin savaş yıllarında ormanlık olduğu,
Timur’un savaşta filleri kullandığı şeklinde rivayetler de söz konusudur.
İlçenin Coğrafi
Özellikleri
Yer Şekilleri ve
Sınırları :
Çubuk İlçesi Orta Anadolu Bölgesi “Yukarı Sakarya” bölümünde
bulunmaktadır. Ankara’nın kuzeydoğusunda yer alan ilçe, Karadeniz Bölgesi geçiş
kuşağında bulunan ova ve platoluk bir alandır. Günümüzde köy veya beldelerin
bulunduğu bu platolar aynı zamanda birer yayla özelliği taşımaktadır. Çubuk ve
çevresinin bir geçiş kuşağında bulunması çevreye pek çok açıdan çeşitlilik ve
zenginlik kazandırmıştır. Verimli bir ova ile çevredeki yüksek dağlık alanların
birbirine yakınlığı tarım ve hayvancılığın bir arada faaliyet göstermesine
imkan sağlamaktadır. Ortalama yükseklikleri 1400 metreyi bulan, birer yüksek
plato özelliği taşıyan Karyağdı ve Mire Dağları ilçenin batısını oluştururken,
kuzeyinde yükseklikleri 1500 metreyi geçen Işık ve Aydos Dağları bulunmaktadır.
Doğusunda ise 1900 metreyi bulan Karbasan ve İdris Dağları yer almaktadır. Bu
yükseltiler arasında bulunan ovanın uzunluğu yaklaşık 20 km, eni 15 km’dir.
Kavak ve Yıldırım Dağı arasında bulunan “Karagöl” bir krater gölü özelliği
taşımaktadır. Aydos Dağı’ndan çıkarak çeşitli derelerle birleşen Çubuk Çayı ovaya hayat vermektedir. Çay
üzerinde “Çubuk 1- Çubuk 2” barajları bulunmaktadır. Çubuk ilçe merkezinin denizden yüksekliği 1100 metredir. İlçe topraklarının çoğu 1000
m. üzerinde olup bu yükseklik altında kalan topraklar sadece Çubuk
Ovası’nda ve Ankara kent merkezi
yakınında bulunmaktadır. 1500 m üzerinde köy sayısı az olmakla birlikte, köyler
özellikle Aydos Dağı çevresinde yoğunluk kazanmaktadır. İlçenin doğusunda
Kalecik ve Akyurt; güneyinde Keçiören; batısında Kazan ve Kızılcahamam;
kuzeyinde ise Çankırı’nın Orta ve Şabanözü ilçeleri yer almaktadır.
İklimi:
Konum olarak Orta Anadolu’dan Karadeniz Bölgesi’ne geçiş
kuşağında bulunan Çubuk, iklim açısından da geçiş özelliklerini yansıtır. Orta
Anadolu iklim özelliklerini taşımakta olan ilçede genellikle karasal iklim
hakimdir. Yazlar kurak ve sıcak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Karadeniz
kuşağı geçiş sahasında olması nedeniyle yıllık yağış ve nem oranı Ankara merkeze
oranla daha yüksektir.
Doğal Bitki Örtüsü:
Doğal bitkisi açısından da bir geçiş kuşağı olan Çubuk
güneyde bozkır, kuzeyde ise ormanlarla kaplıdır. Daha çok Aydos Dağı ve
güneyindeki yüksek kısımlarında yer alan ormanlar, meşe, ardıç, kayın, sarıçam
ve karaçam gibi türlerden oluşmaktadır. Ova kenarlarında yer alan vadi
tabanlarında ise söğüt ve kavak ağaçları bulunmaktadır. Dağlık kesimlerde
ahlat, muşmula, alıç, dağ elması, dağ eriği gibi yabani meyve ağaçlarına
rastlanmaktadır.
İdari Yapı ve Nüfus:
Çubuk ilçesi daha
önce 85 köye sahip iken son yıllarda
yapılan idari değişikliklerle bazı köyler mahalle statüsüne geçirilmiş olup,
bugün 44 mahalle ve 46 köyü vardır. İlçenin 2007 nüfus sayımına göre merkez nüfusu 66.303 kişi,
toplam ilçe nüfusu ise 74.778’dir. 2009 yılı Türkiye İstatistik Kurumu
sonuçlarına göre ise Çubuk İlçesi merkez nüfusu 75.937, toplam nüfus ise
81.270’dir. Son yıllarda bölgenin çok göç almasından dolayı nüfusun resmi
rakamların hayli üstünde olduğu tahmin
edilmektedir.
Nüfus
Hareketleri:
Yapılan araştırmalara göre Çubuk İlçesi’nin
geçmişindeki göçlerle ilgili fazla bilgi
yoktur. Osmanlı belgelerinden edinilen bilgilere göre Anadolu’nun her yanında olduğu gibi Çubuk ve çevresinde
de çeşitli göç hareketleri görülmüştür. Cumhuriyetin ilanından hemen önce ve
sonrasındaki hareketli dönemde Balkanlardan ilçeye de göçler
gerçekleştirilmiştir. Osmanlının son dönemlerinde savaşlarda kaybedilen
topraklarda yaşayan Türklerin Anadolu’ya göçünden Çubuk da etkilenmiş ve 1890
yıllarında Bulgaristan’dan getirilen göçmenler Abadan Köyü’ne
yerleştirilmiştir. Ayrıca mübadele ile gelen az sayıda Arnavut, Çerkez, Boşnak
göçmenler de Çubuk merkeze ve Dumlupınar Köyü’ne yerleşmişlerdir. Ayrıca 1960
yılından sonra ilçeden Avrupa ve Arap ülkelerine işçi göçü de yaşanmıştır.
Türkiye’de genel olarak 1950’li yıllardan itibaren tarım da makineleşme,
şehirleşme ve sanayi tesislerinin artışına bağlı olarak büyük boyutlu göçler
yaşanmış olup, göçler kırdan kente doğru
olmuştur. Özellikle arazisi verimsiz ve engebeli köylerin nüfusu merkeze doğru
kaymıştır. Ova köylerinde göçten söz etmek pek mümkün olmamakla birlikte ilçe
en büyük göçü Ankara’ya vermiştir. Bu nedenle köylerin nüfuslarında büyük
azalmalar görülmüştür. Çubuk göç verdiği gibi, Ankara merkez başta olmakla
birlikte, Doğu-Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle çevre il ve ilçelerden göç
almaktadır. İlçe Ankara’ya yakınlığı, ulaşım kolaylığı, kiraların ucuz olması;
ziraat, sanayi ve havacılık alanlarındaki istihdam imkanları nedeniyle cazibe
merkezi haline gelmiştir.
İlçe Ekonomisi:
İlçe ekonomisinin
temeli tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Ovada daha çok hububat ekimi
yapılırken, sulak alanlarda sebze ve meyve tarımı yapılmaktadır. Bölgede
buğday, arpa, fiğ, yonca, nohut, yeşil mercimek, kuru fasulye, şeker
pancarı, patates, soğan, biber, taze
fasulye, domates, hıyar, kavun, karpuz, vişne, elma, armut ağırlıklı olarak
yetiştirilmekte ve pazarlanmaktadır. Ayrıca patlıcan, çilek, erik, dut, ceviz,
kiraz, kayısı, ayva gibi ürünler de yetiştirilmektedir. Son yıllarda “turşu
imalatı” bölgede büyük bir sektör haline gelmiş ve pek çok ailenin geçim
kaynağı olmuştur. Çubuk kaymakamlığının teşvikiyle başlatılan çiçek ve sebze
seraları da yeni gelişen iş alanlarındandır. Çubuk2ta hayvancılık da önemli
geçim kaynakları arasındadır. Bölgede küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği
yapılmakta olup, Ankara ve çevre illerin büyük oranda et ve süt ihtiyacı
karşılanmaktadır. Ayrıca arıcılık da geçim kaynakları arasındadır. Çubuk ilçe sınırları
içinde bulunan irili ufaklı fabrikalar ve küçük sanayi işletmeleri ilçe
ekonomisine katkı sağlamaktadır. İlçe sınırları içinde bulunan Esenboğa
Havaalanı da ilçe açısından önemli istihdam alanlarındandır.
Yorum Yap